MARKA NEDİR?
Marka, bir teşebbüsün mallarının veya hizmetlerinin diğer teşebbüslerin mallarından veya hizmetlerinden ayırt edilmesini sağlaması ve marka sahibine sağlanan korumanın konusunun açık ve kesin olarak anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde sicilde gösterilebilir olması şartıyla kişi adları dahil sözcükler, şekiller, renkler, harfler, sayılar, sesler ve malların veya ambalajlarının biçimi olmak üzere her tür işaretten oluşabilir.
Marka tescilinde mutlak ret nedenleri
Aşağıda belirtilen işaretler, marka olarak tescil edilmez:
- Herhangi bir ayırt edici niteliğe sahip olmayan işaretler.
- Ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak belirten veya malların üretildiği, hizmetlerin sunulduğu zamanı gösteren veya malların ya da hizmetlerin diğer özelliklerini belirten işaret veya adlandırmaları münhasıran ya da esas unsur olarak içeren işaretler.
- Aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescil edilmiş ya da daha önceki tarihte tescil başvurusu yapılmış marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer işaretler.
- Ticaret alanında herkes tarafından kullanılan veya belirli bir meslek, sanat veya ticaret grubuna mensup olanları ayırt etmeye yarayan işaret veya adlandırmaları münhasıran ya da esas unsur olarak içeren işaretler.
- Malın doğası gereği ortaya çıkan şeklini ya da başka bir özelliğini veya teknik bir sonucu elde etmek için zorunlu olan veya mala asli değerini veren şeklî ya da başka bir özelliğini münhasıran içeren işaretler.
- Mal veya hizmetin niteliği, kalitesi veya coğrafi kaynağı gibi konularda halkı yanıltacak işaretler.
- Paris Sözleşmesinin 2 nci mükerrer 6 ncı maddesine göre reddedilecek işaretler.
- Paris Sözleşmesinin 2 nci mükerrer 6 ncı maddesi kapsamı dışında kalan ancak kamuyu ilgilendiren, tarihi ve kültürel değerler bakımından halka mal olmuş diğer işaretler ile yetkili mercilerce tescil izni verilmemiş olan armaları, nişanları veya adlandırmaları içeren işaretler.
- Dinî değerleri veya sembolleri içeren işaretler.
- Kamu düzenine veya genel ahlaka aykırı işaretler.
- Tescilli coğrafi işaretten oluşan ya da tescilli coğrafi işaret içeren işaretler.
- Bir marka, başvuru tarihinden önce kullanılmış ve başvuruya konu mal veya hizmetler bakımından bu kullanım sonucu ayırt edici nitelik kazanmışsa bu markanın tescili birinci fıkranın (b), (c) ve (d) bentlerine göre reddedilemez.
- Bir marka başvurusu, önceki marka sahibinin başvurunun tesciline açıkça muvafakat ettiğini gösteren noter onaylı belgenin Kuruma sunulması halinde birinci fıkranın (ç) bendine göre reddedilemez. Muvafakatnameye ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.
MARKA TESCİLİ!
Türkiye’ de Markaların koruma altına alınmasının güncel hale gelmesi 1995 yılından sonra başlamıştır.1995 yılında 556 Sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname yürürlüğe girmiş ve bu tarihten sonra da işletmeler kullanmakta oldukları ve kendilerini diğerlerinden ayırt etmeye yarayan isim, şekil v.b. ibarelerle kullandıkları markalarını tescil ettirerek koruma altına aldırmaya başlamışlardır.
Türkiye sınırları dahilinde faaliyet gösteren her İşletme (ister hizmet sektöründe olsun ister ticaret, yani belirli bir emtia üretim ve satışı sektöründe olsun) muhakkak bir marka kullanmakta ve bu marka vesilesiyle de müşterilerince tanınmaktadır. Markayı önce tanıtmak ve daha sonra tescil ettirmek düşüncesi Hak sahiplerini, haklarının kaybı ile yüz yüze getirebilmektedir. Türk Patent Enstitüsü’nce Tescil edilmemiş olan markanız yasal olarak size ait değildir.
Türk Patent Enstitüsü’ nde Tescil Müracaatları başvuru tarihine göre işlem görmekte olduğundan, koruma altına alınmamış Marka, Hak Sahibi tarafından tanıtılmaya çalışıldığı dönemde, başka bir başvuru sahibi tarafından tescil altına alınabilmekte ve bu durumda Hak Sahibinin yasal yollara müracaat ederek hakkını ispat etmesi gerekmektedir. Böyle bir hak hırsızlığı ile karşılaşılması, gerçek Hak Sahibinin ya markasından vazgeçmesine yada maddi ve manevi açıdan yıpranmasına neden olmaktadır.
Marka sahiplerinin kullanmakta oldukları markalar ile ilgili çok büyük yanılgıya düştükleri bir diğer husus da TİCARET ÜNVANLARI dır. Ticaret ünvanlarında yer alan ve sahiplerince marka olarak kullanılan ibareler, Ticaret siciline kayıt ettirilmiş olmakla 556 Sayılı Markaların Korunması Hakkında KHK hükümlerince korunmamaktadır. İşletmelerce bu şekilde Ticaret sicile kayıtlı ancak Türk Patent Enstitüsü’ ne kayıtlı olmadan kullanılan bu markalar, zaman içinde aynı yada benzer ibareyi Ticaret Ünvanında kullanan yada kullanmayan başka bir işletme tarafından Marka siciline tescil ettirilebilmektedir. Bu durum bazı hallerde, önce hareket ederek markayı tescil ettirmiş olan tarafın yasal yollara müracaatı sonucu mahkeme tarafından Ticaret Ünvanının değiştirilmesine karar verilmesi ile sonuçlanabilmektedir.
Markanızın tescille korunmaması durumunda; aşağıdaki tüm haklar; geri döndürülemez şekilde “ilk gelen alır” prensibine göre kanunen başvuru yapacak diğer kişi yada kuruluşlara geçecektir.
- Tescil başvurusu ile birlikte 10 yıl sürecek bir koruma süreci başlayacaktır.
- Diğer kişi ve kuruluşların bu markayı kullanması ve haksız rekabet unsurları ile taklit – kopya gibi kanunsuz uygulamalarını önlenebilir olacaktır.
- Markanın devir, satış, franchise, bayilik ve lisans verilmesi gibi tüm ticari hakları elde edebileceksiniz.
- TSE Kalite Belgelendirmesi – Garanti Belgesi – COM.TR uzantılı internet adreslerini alınması işleminde zorunlu bir aşama tamamlanmış olacaktır.
- Markanızın ® (register) işareti ile kullanımı ve tescil durumunun beyanı mümkün olacaktır.
Marka Hakkına Tecavüze İlişkin Cezai Hükümler Nelerdir?
- Başkasına ait marka hakkına iktibas veya iltibas suretiyle tecavüz ederek mal üreten veya hizmet sunan, satışa arz eden veya satan, ithal ya da ihraç eden, ticari amaçla satın alan, bulunduran, nakleden veya depolayan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
- Marka koruması olduğunu belirten işareti mal veya ambalaj üzerinden yetkisi olmadan kaldıran kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
- Yetkisi olmadığı hâlde başkasına ait marka hakkı üzerinde devretmek, lisans veya rehin vermek suretiyle tasarrufta bulunan kişi iki yıldan dört yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
- Bu maddede yer alan suçların bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde ayrıca bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
- Bu maddede yer alan suçlardan dolayı cezaya hükmedebilmek için markanın Türkiye’de tescilli olması şarttır.
- Bu maddede yer alan suçların soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır.
- Başkasının hak sahibi olduğu marka taklit edilerek üretilmiş malı, satışa arz eden veya satan kişinin bu malı nereden temin ettiğini bildirmesi ve bu suretle üretenlerin ortaya çıkarılmasını ve üretilmiş mallara el konulmasını sağlaması hâlinde hakkında cezaya hükmolunmaz.
»Kaynak 6769 Sinai Mülkiyet Kanunu Madde.30